Her yürüyen merdiven başında normal merdivenden çıkmak için yalvarıyordu. En sonunda fırladı ve çıkmaya başladı. Arkasından yürümeye cesaretimiz ve enerjimiz yoktu. Birimiz aşağıda dururken, birimiz çıkışta beklemek için yürüyen merdivenleri kullandı ve KUZEY TAN ufflamadan pufflamadan durmadan çıktı. Ben daha önce çıktığımda nefesim kesilmiş, dizlerim titremişti. Babası yoruldun mu diye sorunca "biraz bacağım ağrıdı" demiş. Sonrasında da yürümeye devam etti.
Demekki "ben yaparım" dediğin hiç birşeye ön yargılı bakmadan önünü kesmeden sana izin vermeliyim. Sen güçlü bir çocuksun.
Ayrıca sen hiç birşeyi unutmayan bir çocuksun. 2 yıl önceki iş yerimin önünden gecerken "Ben buraya gelmiştim senin işyerin mi" dedin. Çok şaşırdım. 2,5 yıl önce gitmişsindir en son. "Hayır eski iş yerim. şuan başka işteyim" dediğimde, hemen önündeki binayı gösterip "burası mı? Çok güzel ve yüksek bir yeni işin var" dedin. Seni ve unutmayan hatıralarını severim OĞLUM....
Ders yapmaya bayılıyorsun. Eline geçen kitap bitene kadar durmadan çözüyorsun. Sayıları saymayı çok seviyorsun. Ne iş yaparsan yap ne olursan ol matematiği sevmeni isterim.
NOT: Keme Mantarı tadına bakmadık demeyelim dedik ve bugun metro ile kadıköy e gittik yedik yağmur altında yürüdük ve eve döndük. (2,5 saat sadece ve no trafik) Oğluş yemedi sadece 1 porsyon kebabı yoğurtla yaladı yuttu.
Suinci ne zor kararlaralacagiz bu süreçte :))
YanıtlaSil