29 Temmuz 2011 Cuma

ŞİMDİ KREŞLİ OLDUK, BAHÇEYİ DE DOLDURDUk

18 Temmuz 2011 pazartesi kreşte ilk günümüz.

ÖNCESİ
neden karar verdik kreşe. Aslında doğmadan önce 2 yaşına basmadan verme kararındaydık ama kısaca "kıyamadık"  Hayır kıyılacak birşeyde yoktu ama duygularımıza esir olduk.İlk burayı Nisan ayına sevgili Özgürannemiz ile ziyaret etmiştik. İlk kreş gezmemdi. Beğendim . Benim bir kreşten beklentim çoğu anneden farklıydı.

Hayalimdeki kreşe uyuyordu görüntüsü, konuşmaları. (tabiki hep aklımda hep bölemidir geçmiyor değildi?)

Kreşimizin bahçesi kocaman olmalıydı ama ağaçlar olmalıydı. bina dar ve basık olmamalı, apartman dairesine hiç benzememeliydi. Güvenlik önemliydi. Camlar merdivenler kapı dış duvarlar. 
Mesala dış kapıdan kaçma ihtimalinde asla o kapı ana bir caddeye açılmamalı....
Çocuğa birşey öğretmeden çok oyun eğlence olmalı. Yazın bahçeden içeri girmemeli. Çocuğun kafasınada güneş geçmemeli.
veeee güler yüzzzzz. her öğretmen güler yüzlü olmalı. :))))))

Tamam başladık kreşe......

Adaptasyon sürecinde bizde kreşte bir köşede bekledik. Elimizde kitaplar okuyor gibi yaptık. Yanımıza gelen oğluşumuzla çok kısa konuşup hep öğretmenine yönlendirdik.

DURUM: ilk hafta herşey için yanıma geldi . masam yok sandelyemi aldılar. bana araba vermiyorlar gibi.
SONUÇ: Galiba biz oğlumu bize çok alıştırmışız. her işini biz halletmeyelim derken, halleder olmuşuz ve haberimiz yok.

DURUM: diğer çocukların yanına çok gitmedi hatta onların olmadığı yerlerde oynadı hep
SONUÇ: süper sosyal oğlum var derken. yazılar yazarken şok oldum. parkta herkesle arkadaş olan oğlum gerçek sosyal hayatta sınıfta kaldı.

DURUM:elini ağzına sokuyor. utanma boyutuna göre elin tamamına kadar sokuyor.
SONUÇ:  "oğlunuzun tikki varmı?" sorusuna hayır diyen ben şok oldum.oğlum utanınca ortamdan geri çekilince elini ağzına sokuyor:(((

DURUM:5. gün ben içeri ofise gittim ve kameredan oğlumu izledim. emindim 1-2 dakika sonra unutacak oynayacak.
SONUÇ: hayırrrr olamaz. dış kapının önünden ayrılmıyor. parmak ucunda bakmaya çalışıyor. dönüyor dolaşıyor kapıya gidiyor. oyuna katılmıyor. beni bekliyor. İnanamıyorum nerde benim özgür oğlum. Biz ne yaptık.

SONUCUN SONUCU: 1saat sonra yanıma gelen oğlum "annem" diye sarılırken ben gözyaşlarımı tutamadım (oğlum görmeden) ağladım. "Dayanıklı buzdolabı anne" olan ben meğer "mini fırınmışım"

DURUM: 6. gün (kafada dikişle gittik) biraz kalın dediler . travma sonrası ayrılmamamızı önerdiler. ama ben çıkışa yakın su almaya gidiyorum deyip çıktım. gidip su alıp kapının dışından izledim.
SONUÇ: Hayır gitme derken gittim. sonra hemen sustu gelince de çok olgunlukla karşıladı.

DURUM:Babanne 2. hafta hep kapıdan bırakmış dönmüş.
SONUÇ: hep mutlu geldi. önünde bir gülen surat vardı. bunu hep dolabına yapıştırdı ve gururla bize gösterdi. Oyun saatim bitmdi erken geldin diye kızmış bile babannesine

DURUM:Bugun dışarıdan izledim. (öğretmenimizde beni gördü. utandım)
SONUÇ: daha tam kaynamadı araya ama . çok mutlu. "Benim okulum" diye konuşuyor. "Çok seviyourum okulumu" diyor. Oyunda "yemek yemiş " diye duydu. Öğretmeni "kuzey yemek"  dedi. Bizimki koştu yemekhaneye. Komutu yanlış anladı. Birde hayal gücü geniş demiştim.


Durum budur dostlar. hersabah kapıda "meraba dora " diyor. kapıdaki dora resmine mest. Birde benim okulum çok büyüüüükkk" diyor. Bunlarda oğlumun kreş kriterleri demekki.

2 yorum:

  1. oyy kıyamam ona , şikayetlerini sevsinler...
    kreşin ilk bir ayı zor geçer ama sonra alışınca hep gitmek isterler...
    İnşallah alışma süreciniz kolay geçer :)

    YanıtlaSil
  2. işallah işallah hep sever okulu.

    YanıtlaSil