Merhaba bugün bana gelen güzel bir maili sizinle paylaşmak istiyorum. ÜYÇAP'dan MESAJINIZ VAR.
Lütfen daha bilinçli aileler ve mutlu çocuklar için paylaşın.
ÜSTÜN
YETENEKLİ ÇOCUKLARIN AİLE PLATFORMU (ÜYÇAP)
Yoksa benim çocuğum da üstün zekalı mı?!!!!
Çocuğunuzun farklı olduğunu hissediyor musunuz? İlk sorularını yaşıtlarından çok önce mi
sordu? Bebekken aşırı hassasiyetleri(ışığa, sese vb duyarlılık) var mıydı? Aşırı
merakı ile sizi adeta bloke ediyor mu? Hafızası çok kuvvetli mi? Hareketli mi? Ah bir otursa bir sussa diye
dert yanıyor musunuz? Bu çocuk sanki hiç bebek olmadı, hep büyük bir insanla
karşı karşıya gibi hissediyorum diyor musunuz? Sorularının ardı arkası
kesilmiyor, ben bu çocuğa nasıl yeterim diye düşünüyor musunuz? DİKKAT ÇOCUĞUNUZ ÜSTÜN YETENEKLİ
OLABİLİR!!!!
ÜSTÜN ZEKALI ÇOCUĞUN ÖZELLİKLERİ:
Üstün zekalı çocukların çoğunluğunun gösterdiği en
belirgin özellik küçük yaşlarda çok geniş sözcük dağarcığına sahip olmalarıdır.
Ayrıca oldukça dikkatli gözlem yaparlar. Her şeye karşı meraklı davranışlar
sergilerler.
Fotografik hafızaları vardır . Örneğin gördükleri bir objeyi en ince ayrıntısına kadar hatırlayabilirler
İlgisini çeken konularda dikkatlerini odaklama süreleri diğer yaşıtlarına göre daha fazladır.
Sosyal akıl yürütme ve soyut düşünme yetenekleri çok daha erken yaşta gelişmeye başlar. Örneğin, 4 yaşındaki bir çocuk hikaye kitaplarını merakla resimlerine bakarak dinler. Bu yaştaki üstün zekalı bir çocuk ise resimdeki kahramanlar arasındaki ilişkiler, kimler birbirine daha fazla benziyor, kim kiminle arkadaş, neden diğeri dışarıda çizilmiş, acaba ne hissediyor ve neden hissediyor gibi konular ile ilgilenir.
Üstün zekalı çocukların ilgi alanları da diğer yaşıtlarına göre çok daha çeşitli ve geniştir. Bir yandan doğadaki canlılar ile ilgilenirlerken aynı zamanda dünyadaki diller konusuna da ilgi duyabilirler.
Bu çocuklar çevrelerine karşı çok iyi gözlemcidirler.
Fotografik hafızaları vardır . Örneğin gördükleri bir objeyi en ince ayrıntısına kadar hatırlayabilirler
İlgisini çeken konularda dikkatlerini odaklama süreleri diğer yaşıtlarına göre daha fazladır.
Sosyal akıl yürütme ve soyut düşünme yetenekleri çok daha erken yaşta gelişmeye başlar. Örneğin, 4 yaşındaki bir çocuk hikaye kitaplarını merakla resimlerine bakarak dinler. Bu yaştaki üstün zekalı bir çocuk ise resimdeki kahramanlar arasındaki ilişkiler, kimler birbirine daha fazla benziyor, kim kiminle arkadaş, neden diğeri dışarıda çizilmiş, acaba ne hissediyor ve neden hissediyor gibi konular ile ilgilenir.
Üstün zekalı çocukların ilgi alanları da diğer yaşıtlarına göre çok daha çeşitli ve geniştir. Bir yandan doğadaki canlılar ile ilgilenirlerken aynı zamanda dünyadaki diller konusuna da ilgi duyabilirler.
Bu çocuklar çevrelerine karşı çok iyi gözlemcidirler.
Yukarıda sayılan özellikler üstün zekalı çocukların genel
bazı özellikleridir. Tüm özelliklerini kapsamaz.
Üstün
Yetenek ile ilgili yapılan testler nelerdir ve nerelerde yaptırılır?
Türkiye'de kullanılan bir çok test
vardır. Ancak 0-6 Yaş grubu için;
-Stanfrod Binet Zeka Testi yaygın olarak
uygulanmaktadır.
06-16
Yaş grubu için uygulanan en yaygın zeka testi
ise Wisc-R Zeka Testi'dir.
Bu testler devlette RAM(Rehberlik
Araştirma Merkezi) , üniversiteler ve özel kurumlar tarafından yapılmaktadır.
Çocuğumuza zeka testi yaptırdık ve üstün yetenekli çıktı,
şimdi ne olacak?
İşin bundan
sonrası gerçekten zor, çünkü bu konuda velilerin kafası oldukça karışık. Biz de tam
bu alanda ailelere uzmanlarımızla ve deneyimlerimizle yardımcı olmak
istiyoruz.
Ülkemizde
üstün yetenekli çocuk olmak şans mı, şanssızlık mı ve biz kimiz?
Biz üstün
yetenekli çocuk annesi olan 2 anneyiz. Üstün yetenekli çocuk yetiştirmenin
keyifli anlarının yanında hiç de azımsanmayacak zorluklarını yaşayan kişiler
olarak diğer annelere yardım etmek, bilgi paylaşımında bulunmak, sorunlarımıza
çözüm bulmak amacı ile bir aile platformu oluşturmaya karar verdik. Peki neden?
Nüfusumuzun %
2 si “üstün yetenekli “ kişilerden oluşuyor fakat buna karşı ülkemizde üstün
yetenekli öğrencilerin eğitimine yönelik çok az şey yapılıyor. ”Farklı” olan bu
çocuklar doğru anlaşılmadığı ve doğru yönlendirilmediği takdirde çoğu zaman
tembel, anormal, yaramaz , dikkatsiz ve ya yeteneksiz damgası yiyerek eğitimini
yarıda bırakmak zorunda kalabiliyor. MEB yeni düzenlemeler ile üstün yetenekli
çocuklara destek eğitimi yapacağını belirtse bile, destek eğitim odalarında ve
okulların mevcut kadrolarında sıkıştırılmış eğitimler yeterli olmuyor. Buna
ilave olarak da resmi kurumlardan gerekli desteği bulamayan veliler çoğu zaman
başvurdukları özel kurumlardan da maddi ve manevi zarara uğrayabiliyorlar. Bunu
bizzat deneyimlediğimiz gibi birçok velinin de aynı durumda olduğunu üzülerek
görüyoruz. Bazı velilerin memnun kaldığı üstün yetenekli çocuklara hitaben
yapılan atölye çalışmaları ise genellikle çocuklar için yeterli olmamaktadır.
Üstün yetenekli çocuklar için gerekli olan müzik, sanat ve spor alanlarında ise
eğitim yok denecek kadar azdır. Facebook grubumuzda üyelerimiz sık sık
çocuklarının eğitimlerinde yaşadığı sıkıntıları paylaşmaktadır. Aşağıda bununla
ilgili 2 örnek mevcuttur.
Bir
grup üyemiz çocuğu ile ilgili şu durumu paylaşmıştır:
“Bizim için ödev tam bir kabus. Bu
günümüzden örnek vereyim. Sabah elinde “100 adımda bilim” kitabıyla kahvaltıya
oturdu. Kahvaltı sonrasında “zihni sinir projeler” kitabını büyük bir keyifle
inceledi. Bir proje de kendisi çizdi. Basket kursuna gitti. Geldiğinde çok
yorgun olduğunu ödev yapamayacağını söyledi, ancak bu esnada “icatlar” kitabını
okudu. Elinde bir kağıt kalem fizik kimya birleşiminden iki proje daha çizdi.
Ödevini hatırlattıkça başka başka kitaplar okudu. Sonrasında ikna oldu tek
işlem yapmadan matematiği kafasında çözerek sonuçlarını yazdı. İşlem yap oğlum
dediğimde tepki gösterdi. Okuldaki mutlu bir anınızı yazın ödevine yok yazdı. Enerji tasarrufuna ilgili ödeve
kimyasal formüller kullanarak şekiller çizdi su olmazsa karbondioksit olur
kuraklık olur anlamına gelen bir proje çizdi vb…En büyük problemimiz yazı
yazmak .Okula düz yazı yazmayı bilerek gitti. El yazısına öğretmeni tarafından
zorlandı, tepki gösterdi. Öğrendi ama yazı yazmayı bıraktı. Ödevleri gereksiz
tekrarlar olarak görüyor ve sınıfta da yazı yazmayı reddediyor. 10 kıta İstiklal
Marşı ezberle ödevini çok sevdi ezbere biliyordum dedi. Tüm kıtaların
anlamlarını araştırdı özenle, bir çıktı alıp çantasına yerleştirdi. Osmanlı
devletini kimler yönetiyordu sorusuna padişah vezir ve sultanlar yanıtını
verdi. Sultanlar kelimesini bir türlü kaldırtamadım, o zaman kadın ya da hatunlar
diyebiliriz dedi. Bugün ödev okuması gereken “boz sıpa” kitabını okumayı reddetti.
Yatarken rahatsız oldu birlikte tiyatrolandırarak okuyalım dedi. Bütün kitabı
bana okuttu. Ödevlerinin bitmesinin rahatlığı ile uyudu.”
Diğer bir grup üyemiz anaokulunda
yaşadığı şu durumu paylaşmıştır:
“Oğlum 2 yaşında kendince resim yapmaya
başladı. Ancak renkleri ögrenmek konusunda inatçıydı. Sürekli siyah boya
kullaniyordu. Renkli yapmasını istedigimde kabul etmiyor bildigini okuyordu. 3,5
yasinda yuvaya gönderdim. 3 gun sonra eve geldiginde yuvaya gitmek
istemediğini, yuvada kurallar olduğunu onun özgürlük istedigini söyledi.
Ozellikle resimlerinde renk kullanmasi icin baskı yapıldığını fakat bunu
istemediğini belirtti. Ben de öğretmenleriyle konuştum, oğlumun surekli siyah
tercih ettigi icin (giysileri için de gecerliydi) depresif olmasindan endise
ettiklerini soylediler. Ama hayir oğlum mutlu bir cocuktu. Ben renk konusunda
israr edilmemesini istedim. Zor da olsa format dışı uygulamayi kabullendiler.
Gerci farketmeyecekti, oğlum kararlari konusunda dirençlidir daima. Sonuc olarak siyah boyayla yapilan
ciziktirmeler yavas yavas muhtesem kara kalem tablolara dönüştü. Halen renk
kullanma konusunda hevessiz olsa da özellikle Van Gogh tablolarini taklit
etmekten keyif aliyor.”
Bu 2 örnekde de velilerimiz çocukları
için uygun yolları kendileri bulmuşlardır. Bazı çocuklarımızın aileleri ise
uygun yolları bulamamakta, sonuç olarak okulda uyumsuzluk yaşayan çocuğun tasdiknamesi verilerek okuldan
uzaklaştırılmaktadır. Ne kadar acıdır ki geleceğimiz için bu kadar önemli olan
potansiyeller anlaşılamadıkları için harcanmaktadır. Aile ve çocuk hak ettiği
eğitimi alamadığı gibi çoğu zaman okul idaresi tarafından kötü davranışa maruz
kalmaktadır.
Hedefimiz
Üstün
yetenekli çocukların ailelerini bu konuda bilinçlendirmek. Bu şekilde ailelerin eğitim süreçlerine daha
etkin katılımını sağlamak, donanımlı , yetkin anne-babalar olabilmelerine imkan
vermek bununla birlikte verimli,
sağlıklı, mutlu ve kendini gerçekleştirebilmiş çocuklar yetiştirmek.
Neler
yapacağız?
Şubat ayında
ilk veli toplantımızı gerçekleştireceğiz. Uzman sunumunun ardından veli
sıkıntıları, eğitim süreçlerinde yaşanan zorluklar vb. aklınıza gelebilecek her
türlü konuda veli paylaşımları olacaktır. Velilerimizin sorduğu sorular uzman
tarafından cevaplanacak ve deneyimler paylaşılacaktır. Toplantılarımız tüm
anne-babalara açık ve ücretsiz olacak, isteyen herkes katılabilecektir.
Çocuğuna test yaptırmış olan anne babaların yanında bu konuya ilgi duyan,
çocuğuna test yaptırıp yaptırmamak konusunda kararsız olan veya sadece destek
vermek isteyen diğer anne babaları da toplantımıza bekliyoruz.
Thomas JEFFERSON’un dediği gibi “en
büyük eşitsizlik , eşit olmayanlara eşitmiş gibi davranmaktır”.
Üstün
yetenekli çocukların topluma faydalı insanlar olabilmeleri için bilinçlenmiş
ebeveynlere ve üstün yetenekli çocuklara uygulanan özel eğitime ihtiyaç vardır.
Bu aynı zamanda anayasal bir haktır. Bu oluşumda bize destek olmak
isteyenleri mutlaka facebook grubumuza üye olmaya davet ediyoruz. Yaşamı farklılıkları ile kabul eden herkesin
desteğini bekliyoruz, sevgilerimizle…
Twitter
adresi : ÜYÇ AİLE PLATFORMU
@UYCAP
Internet
adres :www.uycap.com
(eğitim yeri,
saati daha sonra duyurulacaktır) "
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder