24 Mayıs 2016 Salı

YOL


"Hikayemi yazsam" diye bulursun bazen kendini. "Bu bir film olsa" diye düşünürsün. Ben çocukluğumdan bu yana hayatımın hiç drama olmadığını, çok güzel mutluluk dolu anları olduğunu düşünerek yaşadım. Hikayemi anlattığımda çoğu kişi  bir drama filmi dese de, benim kameradan hiç öyle yaşamadım.



Yaşananları iyi yanlarıyla görmeyi o an yapamıyorum ama geriye dönüp tepeye tırmanıp o güne baktığımda güzel olanları görüp, o anları anarak yaşıyorum. Şehirlerin en güzel manzaraları gibi. Hiç kötü olanı da gömmüyor , hafızamdan silmiyor, gündeme getirmekten çekinmiyor ve  "ah ah ben ne acılar çektim" diye dövünmüyorum . Kötü alanı da o manzaradan hiç bir zaman silmiyorum. Bu duruma kızanlar olsa da, o manzaradan yaşadığın kötü olanı olmamış gibi silip iyi olanları dizmek seni iyileştirmez, seni sen olmanı engelleyeceğini düşünürüm. Dövünenlere hatta başkalarının yaşadığı ile kendi yaşadığını kıyaslayarak acıya üzüntüye değer biçerek yaşamaya çalışandan da uzak durmaya çalışıyorum.



Bazen bir dört yolda bekliyorum hayatımda , hangi yöne gideceğimi bilemiyor sağa sola bakıyorum.. Geri dönüp acısıyla tatlısıyla beni bu yola  getirenlerden  yardım istiyorum. Bazen diğer yollarda kilere soruyorum. Ellerini açıp beni kucaklayan sevenlerim, beni yollar için anne sevkati ile rehber gibi yol gösterenlerim, hiç yokmuşum gibi isteğimi duymayanlar, suçlu olmanın hissiyle kabuklarına saklanıp sessizce yaşayanlar, "senin yürüdüğün her yol güzel olur" diyenler var yollarda.




En korktuğum bu yollarda kırmızı başlıklı kızın karşılaştığı kurt. Aynen o kurttan korkuyorum. Hani o yolda kızı kandıran yalanlar söyleyen. O kurdu sevmiyorum. Yalanlar bu dünyaya gelen ilk kötülük.........