5 Ağustos 2012 Pazar

1984 KARTAL OLIMPIYATLARI

Şuan ekranlarda Olimpiyatlar izlerken, dikkatle izleyen yavrum, bizim zorumuzla mı yoksa hevesle mi izliyor diye düşünüyorum. İlgisini çekiyor galiba. Özellikle onun gibi koşan, zıplayanlar, hoplayanlar, yüzenler ve sonunda alkışlanan "koşma yavrum" "zıplama yavrum" "atlama oğlum" diye azarlayan bir grup olmayan bir yer. , Masal gibi.....Tam Çocukların hayalidir.

Tek kanal olmasından doğan zorunluluk mu? Yoksa bizim için de zevk miydi 1984 Olimpiyatları derseniz.. EVET büyük bir zevkti. Bilinçli olarak izlediğim hatta hakkında konuştuğum ilk olimpiyatlardı. Konuşmakla kalmayıp mahallede ülkeleri bölüşüp biz de KARTAL OLIMPIYATLARI düzenlemiştik.

Ben İSVİÇRE, neden İsviçre demeyin o yaşta bunu kendi irademle mi yoksa abimin vermesinden mi bilmiyorum. Abim KANADA. Yaşı büyük olanlar ABD ve ALMANYA yı kaptığından biz biraz onlardan kalan ülkeleri alırdık:((

Çoğu müsabakada SABRİ TAŞKIN İLKÖĞRETİM okulunun içini ( kapı kilitli ama soldaki en sondaki demirden geçebiliyorduk) ve okulun önündeki inşaattan yararlanıp kapısının önün deki kum birikintilerini kullanırdık.

Benim en sevdiğimde bu kum birikintisinde olanlardı, 3 adım , uzun atlama,Çekiç atma ( taş yani)...

En sevmediğim maratondu:(( Demiryoluna kadar koştuğumuz yolda yokuş aşağı koşan mahalle çocukları ve ben hep sonlarda. Yaşım küçüktü ne yapabilirim.  "Abii bekle beni" diye onunda madalyalarına engel olurdum:((

Kartal Olimpiyatlarında hiç madalya alamadım:(( Ama hiç unutmadım böyle bir organizasyonu ve eğlencemizi.



Kuzey Tan 'ın olimpiyata bakışı:

" Çok zor ben yorulurum yüzemem"

" En güzeli jimnastik anne, hopla zıpla"

Benim en sevdiğim bakışı ise

Yüksek atlama yapan sporcular için

" AYAKKABIYLA YATAĞA GİRİYORLAR ANNE BAKSANA" demesiydi. PUHAAAA

2 yorum: