4 Ağustos 2014 Pazartesi

Bir Çocuk, Tatil ve İstanbul


Bayram tatili ile herkes İstanbul dan kaçarken biz İstanbul da kaldık. Bayram trafiğinden korktuk açıkçası. Daha önceki Kurban bayramlarının birinde İzmit 7,5 saat sürünce.....

Bayramın ilk akşamı sürpriz misafirlerimiz geldi. Çok çok uzaklardan değildi aslında ama uçağı kaçırınca bize gelmeleri bizi çok mutlu etti. Sabah 5 lere kadar muhabbet ettik. Ertesi günüde 8 olmadan uyandık:)) Kuzey yakışıklı Tuna ile çok ilgilenmedi. Kardeş isteyen çocuk hastası olan Kuzey Tan,  Tuna kız değil diye ona bakamazmış!!!

Ertesi gün zorla evden çıkarılan Kuzey bey, Ortaköy de somurtuk bir surat ile ramazan gösterisini izledi. Çocuk parkında gece gece coştu.  Dondurmasını yedi ve sonra Doğa Tepe ye (dua tepe) gittik. Burasının bizim okul olduğunu düşünüp (arkadaşlar ile aramızda geçen diyaloglardan) "nerede öğretmenlerin ? tanışmak istiyorum" diye ısrarcıydı. Herhalde notlarımı soracak paşam. ISTANBUL UN en güzel boğaz manzaralarının birinde biz çaylarımızı yudumlarken Kuzey sandalye yatağında uyukladı:))
 
 

Arife sabahında yine oğlumun bize yatakta kahvaltı sürprizi ile uyandık. Tepside yatak üstünde  bol sütlü gevreklerimizi yedik:))

Hey İstanbul boş diyorlar bir kontrol edelim dedik ve bisikletlerimizi kapıp Selamiçeşme özgürlük parkına gittik.

Evet evet süper boş boş bisikletle turladım. Keyif keyif o bank benin bu bankta  benim yattım oturdum, kitap okudum. Siz çıplak ayak selfiesi bile paylaşırdım ama.....

Sahilde güneş altında uzanmakta neymiş.....Kedi uzanamadığı ciğere..... Istanbul çok keyifliydi Arife günü:)))



 
 
 
 
 
Ve Bayram.

 
Önce Kadıköy babaanne el öpme ve kahvaltı. Sonra Bahçeşehir dayılar el öpme . (İstanbul bomboşta sıcakta 35oC vardır hani.) Akşam üstü birden plansız bir Polonezköy mangal ve piknik. Kim inanır bir günde İstanbul'da bu kadar yol gidilir:))

Polonezköy de çılgınca çocuklar gibi eğlendik. Yakan topta beylere karşı hanımlar oynadık. Voleybol da oynadık. Yıllar olmuştu böyle bir eğlenmediğim:))




 
 
Ertesi gün , Önce Bakırköy marinada kahvaltı. Sonra Florya Akvaryum. Yıllar önce gitmiştik. Dur durak bilmeyen Kuzey Tan bu sefer çok eğlenceliydi. Durup izliyor, fotoğraf çekinmek istiyor, konuşup sorular soruyor. Çok zevk aldık.

Ayrıca aynalı oda ve oyun alanına ailece girip oyunlarda oynadık (not aynalı oda gereksiz)

 
 
 
 
Sonra kendimize yeşil alan için Bahçeşehir göleti seçtik. Ramazan bayramında para kazanamayan esnaf bir porsiyon köfteye 20 tl bir kolaya 6 tl alarak zararını kapatmaya çalışması biraz sıkıcıydı ama:((

Bayram 3gün de .....

Sadece evde oturduk. :))) akşam üstü uyuyan kuzey uyanınca yarattığı terör dışında her şey güzeldi. "Abur cubur istiyorum neden evde abur cubur yok" diye ağladı:))

 




Biz de bayram bu kadardı. Ertesi günü iş vardı çünkü:)))

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder