11 Nisan 2014 Cuma

KİRLİ BİBERON


Hayatın akışında sabahın öğlene kavuşmaya çabası telaşında yaşıyordum yine bir günü.

Metrobusun merdivenlerinden hızla çıkarken son zamanlarda gördüklerimin üzüntüsünü yaşıyorum. Önüme çıkan, sorgulayan gözlerle avucunu açıp bekleyen çocuklar. Bir gün 2-3, bir gün 5-6 çocuk metrobusten çıkan insanlardan bir umutla, gözlerinin içine bakıp dileniyorlar. Geçen, 4-5 yaşlarındaki tontiş yanaklı, ağzından hiç bir şey duymadığım (belki duysam da anlamayacağım bir dil konuşan) oyuncak gibi görünen kara çocuk , avucunu açamadığı için abisi ellerini düzeltiyordu. O gün bugündür sabahları farklı yerlerde aynı sitil avucunu açarak hiç kıpırdamadan dikiliyor. O avuç o kadar tontiş ki, 1 tl bile sığmayabilir. Bu çocuk, bu abi, bu baba ne umutla gelmişler ve şuan avuç açıp bekliyorlar. Ne zamana kadar, nereye kadar..............

Yine hızla işe gitmeye çalışırken, bu sefer gözüm yolun sonunda dilenen babasının yanında oturan kıza takıldı ve elindeki KİRLİ BİBERONA. O biberona kirli bile denir mi bilemiyorum. Kirli kelimesi temiz kalırdı o görüntü için.

Birazdan gittiğim işte "yok o biberon sağlıklı mı ""yok bu malzeme sağlığa zararlı mı" "yok bu gıda bu yan etkiyi yapar mı" ,"yok yok bu sıcaklık, bu gıda buna uygun değil" , "çocuklara bu yedirilmez", "hijyenik mi", "kontaminasyon var mı" tartışmaları yapacakken o kızın elindeki bibereon beni benden aldı. Gittiğim yol uzadı. Gözyaşlarım doldu yüreğim doldu taştı....

Ben çocuğum için neleri düşünüp değerlendirirken; işimde neleri amaçlarken, yaptıklarımla mutlu olurken orada elindeki biberon kapkara olmuş, yamulmuş küçük kız çocuğu ve babası sadece midesine girecek lokmayı düşünüyordu. Dünya buydu işte. Belki hayatımız başka birinin hayatı için boş bir çaba (bulamıyorum işte buraya kelime, ben ne yapıyordum, o kız çocuğu ne yapıyordu. Benim  derdim neydi , benim derdim onun için NE GEREK ti.)

Onun belki biberonu kirliydi, bizim hayatımız.



2 yorum: