14 Şubat 2015 Cumartesi

Sevgili Oğlum


Ne yazabilirim?
Ne diyebilirim?
Bazen kelimeler yeter mi bir üzüntüyü anlatmaya?
Var mı tüm kalbimizdeki hislerimizi yazıya dökmenin yolu?
Yok.
Dünden beri yaşadığımız üzüntüyü, kızgınlığı anlatacak kelimeleri bulamıyorum.
Yaşadığım korku mu?
Asla korku değil işte bundan eminim.

Özgecan Aslan' ın vahşice katledilmesi; bir genç kızın sadece bir kadın olduğu için katledilmesi; Bunu yapanların, yüzünü gererek  başını öne eğmeden yürümesi; daha önceden televizyonda gazetede, politik konuşmalarında  zemin hazırlayan şerefsizce konuşan erkekler, onların yandaşı daha şerefsiz kadınların midemi bulandırması ve insanlığımdan utandırması, bu ülkede yaşadığım için hissettiğim lanet duygusu bu.

Bu kirli insanları düzeltmenin yolu var mı bilmiyorum ama elimdeki tek güç şuan oğlum . O yüzden ona seslenmek istiyorum.

Sevgili Oğlum;
 
Sev. İnsanı sev.
Değer ver. İnsana değer ver.
Koru. Yaşayan her canlıyı koru.
İncitme. Hiç bir canlıyı incitme Oğlum.
 
Kadını sev. Onu koru,
Onun saçının teline ,tırnağının kirpiğinin birinin bile zarar görmemesi için çalış.
 
Kötü bakma. 
Kötü Konuşma.
Gözünü kapama AÇ.
 
Yaşananlara, hissedilene kabinle , gözyaşınla katıl.
 
Gözyaşı nedeni olma.
Kurşun olma.
Canı acıyan varsa merhem ol oğlum.
 
Yargılama insanları.
Olduğu gibi sev onları.
 
Çocuğu sev oğlum. Onları koru.
Onların gülüşüne ruhunun zarar görmemesi için çalış.

Hayat zor biliyorum.
Herkes sen gibi olmayacaktır.
Senden olmayana da saygı duy.

Zarar verme, ne bedene ne ruha...

Konuş oğlum.
Hayatta mutluluk için yol açmak için konuş.
Gözyaşı için açılan yolları kapatmak için konuş.
 
Sev oğlum.
Var olan her şeyi sev.
Koru oğlum.
Var olan mutluluğu, sevgiyi ,gülüşü herkes için koru. 

Herkesin özgürlüğüne, ruhuna, bilgisine düşüncesine saygı duy.
Yüzünde gülümsemen , gönlünde sevgin eksik olmasın. 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder